http://www.3dtextmaker.com/queue/FELSEFECPL_58013.gif
FELSEFE CPL

Akılcılık (Rasyonalizm)

Akılcılık, bilginin kaynağının akıl olduğunu; doğru bilginin ancak akıl ve düşünce ile elde edilebileceği tezini savunan felsefi yaklaşıma verilen isimdir. Buna göre, kesin ve evrensel bilgilere ancak akıl aracılığıyla ve tümdengelimli bir yöntemsel yaklaşımla ulaşılabilir. Dünya hakkındaki mühim olan bilginin sadece deney ötesi yöntemlerle elde edilebileceğini savunur. Akılcılık her bireyin eşit ve değişmez aklî ve mantıkî ilkelere sahip olduğunun kabulü ile, çeşitli "a priori" ve apaçık hakikatlerin varolduğunu kabul eder. Son zamanlarda, çeşitli dilbilimcilerin bazı dilbilim kavramları hakkındaki yazıları haricinde, "a priori"bilginin varlığı sıklıkla reddedilmiş, kabul edilse dahi etki alanı ve konumu daraltılmıştır.

Bu görüşe göre, kesin bilgi örneği Matematiktir. Hakikate ve eşyanın bilgisine sadece akıl ile erişilebileceğini savunur. Bu sebeple akılcılık, deneyciliğin karşıtıdır. Akla karşı yaklaşım pek çok bağlamda Dîn'deki vahiy ile yahut etikteki duygu ve hisle karşılaştırılan bir yaklaşımdır. Bununla birlikte felsefede akıl genellikle içgörüyle  karşılaştırılır.

Batı'da akılcı gelenek ElealılarPisagorcular ve Platon ile (aklın kendine yeterliliği teorisi Yeni-Platonculuğun ve idealizminbaşat temasıdır.) başlar (Runes, 263). Aydınlanma'dan beri akılcılık felsefenin hizmetine matematiğin yöntemlerini sunmaya çalışır. DescartesLeibniz ve Spinoza buna örnek gösterilebilir (Bourke, 263). Akılcılık Avrupa'da genellikle kıta felsefesiolarak bilinir, çünkü İngiltere'de deneycilik daha baskındır. Nitekim Leibniz ve Spinoza gibi filozofların düşünceleri, İngiliz deneyci filozoflarınkilerle sık sık karşılaştırılmıştır. Fakat bu akılcılık ve deneycilik akımları ile filozofların akılcı ve deneyci fikirleri detaylıca incelendiğinde pek doğru bir eylem veya bakış açısı değildir. Geniş bir bakış açısından bir filozof hem akılcı hem de deneyci olabilir (Lacey, 286–287). Aşırı noktasında, deneycilik deneyim dışı her türlü bilgiyi reddeder ve her türlü bilginin deneyim ile edinildiğini savunur. Akılcılık ise, aşırı noktada bilginin deneyim ve algı olmaksızın saf akıl ile tamamen ve en iyi şekilde edilnilebileceğini savunur. Yani deneycilik ile akılcılık arasında en temel tartışma (insan) bilgi(si)nin kaynağıdır. Bununla birlikte, bu tüm rasyonalistlerin doğa bilimlerinin deneyimsel bilgi ve algıların yardımı olmadan tam anlamıyla bilinebileceğini öne sürdükleri anlamına gelmez. Aslında çoğu rasyonalist filozof deneyime de en azından belirli oranda önem vermiştir ve belirtilen derecede aşırı bir noktada bulunan herhangi bir rasyonalist okul ortaya çıkmamıştır (Hatfield).

Felsefî bir okul olarak akılcılık ve içerdiği temel ilkeler 18. yüzyılda büyük bir eleştiriye maruz kalmıştır. Bununla birlikte bu dönemde de, sayıları az da olsa, akılcılığı savunan filozoflar olmuştur. Örneğin Alman Christian August Crusius ve yine AlmanMoses Mendelssohn. 18. yüzyıl'da akılcılığa en büyük eleştiri deneyci çevrelerden gelmiştir. Bununla birlikte, örneğin Alman filozof Kant da geleneksel akılcı düşünce okulunu tenkit etmiştir. Kant eleştirel bir değerlendirmeyle yeni bir rasyonalizm fikrini temelendirmeye yönelir. Rasyonalizm geleneği başlangıcından itibaren ele alındiığında karşımıza pek çok farklı türlerde rasyonalizm yorumları ya da yaklaşım biçimiyle karşılaşılır.

TEMSİLCİLERİ

ARİSTOTELES

Hocası Platon'un birbirinden ayırdığı , biri duyularla diğeri akılla ( düşünceyle ) kavranan iki evreni bir araya getirmek ister . O'na göre idealar nesnelerden bağımsız değildir , İdealar tek tek nesnelerin özünde tümel kavramlar olarak vardır . Bilginin amacı tekil yani bireysel olanı bilmektir . Ancak tekilin bilgisine genelin ( tümel ) in bilgisinden hareketle ulaşılır . Gerçek bilgi ise , tümel yargılara dayanan önermelerdir . Aristoteles'e göre gerçekte var olanlar tek tek şeylerdir . Şu anda görmediğimiz idealar değildir . Tümel önermeler içinde tekiller ( tek tek nesne ve olaylar ) olduğundan , yapılacak iş tekilleri tümellerden üretmektir . Örneğin:Bütün insanlar ölümlüdür
Aristo'da insandır . O halde Aristo'da ölümlüdür . Sokrates'e göre bilgi edinme yetisi ( meleke ) akıldır . Akıl;edilgin ( pasif ) akıl ve etkin ( aktif ) akıl olmak üzere ikiye ayrılır . Etkin akıl duyularımızı saptayarak bilgimizin içeriğini sağlar . Aktif akıl ise pasif aklın sağladığı bu duyuları işleyerek , biçimlendirerek akli hakikatleri sağlar . 
Aristoteles bir rasyonalist olmasına rağmen O'nu kendisinden önceki rasyonalistlerden ayıran en önemli özellik bilgilerimizin doğuştan olmadığını savunmasıdır . O'na göre bilgilerimiz duyu organlarınca elde edilir ( pasif akıl ) ve işlenerek ( aktif akıl ) tümel kavramlar oluşturulur . Akıl bilgi üretme gücüne sahiptir . 
Örneğin:Bir armut tohumu armudu çekirdeğin içinde güç halinde bulundurmaktadır . Buğday tanesi unu , ekmeği güç halinde taşımaktadır . İşte bu güç tecrübeyle temas haline gelince fiile dönüşür ve buğday ekmek haline gelir.

 

 

SOKRATES

M . Ö . 469-399 yılları arasında yaşamış olan ünlü Yunanlı düşünür . Platon"un hocası olan Sokrates , yazılı hiçbir şey bırakmamış , tüm zamanını özellikle gençlerle felsefe tartışarak geçirmiştir . Görüşleri , tartışmaları yeni iktidarın temsilcileri tarafından beğenilmeyen Sokrates , "yeni tanrılar icad ettiği , görüş ve tartışmalarıyla , gençleri baştan çikardigi" gerekçesiyle ölüme mahkum edilmiştir . 

Sokrates"in felsefedeki ve felsefe tarihindeki önemi , onun bilinçli ve ahlaki kişiliğin bulunduğu yer olarak ruh kavramını bulmuş olmasından kaynaklanır; felsefenin merkezine insanı geçiren , insanın kendisiyle , evrenle ve toplumla olan ilişkisinin ne olduğunu ve ne olması gerektiğini araştıran , insan yaşamının kişisel , toplumsal ve ahlaki boyutunu ön plana çikaran Sokrates , insanlara özsel bileşenlerinin ruh olduğunu , onların ruhlarına özen göstermeleri gerektiğini anlatmaya çalismis , bu düşüncesini ifade etmek , onu eylemleriyle somutlaştırmak için de , yaz kış çiplak ayakla ve ince bir entariyle dolaşmıştır . 

Fiziği itibariyle çirkin biri olan Sokrates , insanların yüzlerini ve fiziki yapılarını değiştiremeyeceklerini , fakat ruhlarını ve karakterlerini değiştirip geliştirebileceklerini belirtmiştir . Buna göre , Sokrates , felsefesinde herşeyden önce , insanın doğası , ihtiyaçları , amaçları ve değerleri üzerinde durmuş , neyin onu tamamlayacağını araştırmıştır .
 

 

PLATON


Sokrates'in öğrencisi Platon kesin, genel geçer bilginin var olduğunu ve bu bilginin doğuştan geldiğini savunur. Ona göre, değişen hiçbir şekilde bilinemeyeceği için, insan zihninden bağımsız olan, değişmez bir varlık olmalıdır. Platon'a göre sabit, kalıcı ve değişmez olan birtakım varlıklar olmalıdır. O bu değişmez, sabit ve kalıcı varlıklara idealar adını verir.

Platon'un bilgi konusundaki görüşlerini açıklayabilmek için, varlık görüşünü açıklamakta yarar vardır. Platon, var olanları ikiye ayırarak, iki ayrı dünyanın var olduğunu ileri sürer: Birincisi, beş duyu organıyla algıladığımız, somut varlıklardan oluşan insanlarında içinde yaşadığı dünyadır. Platon'un görünüşler dünyası ya da “nesneler dünyası” adını verdiği bu dünyada mutlak bir değişme hüküm sürer. Nesneler dünyasındaki varlıklar, sürekli olarak değiştikleri için bilinemez, çünkü değişen bir şey bilinemez. Nitekim beş duyu ile algıladığımız dünyadaki varlıklar belli bir zamanda belli bir şey iken, başka bir zamanda başka bir şey olacaktır. Bu nesne sürekli değiştiği için onun doğru bilgisine, tasvirine ulaşmak mümkün değildir. Beş duyu yoluyla yalnızca somut nesneler hakkında birtakım inanç ve ya sanılarımız olabilir. İkincisi, Varlıkların ilk örneklerinin yer aldığı idealar dünyasıdır. Bu dünya öncesiz ve sonrasız olan ideaların dünyasıdır. İdea değişmez öz, şeylerin ilk örnekleridir. Asıl gerçek olan ideaların dünyasıdır. Her şeyin aslı oradadır. Asıl gerçeklik, idealar olduğundan doğru bilgi ideaların bilgisidir. İdealar dünyası ancak akılla kavranabilir. Nesneler dünyası, idealar dünyasının bir kopyası, bir gölgesidir. Platon'a göre idealar değişmez, gözle görülemez, duyularla algılanamaz. Ancak onlar akıl yoluyla bilinebilir. İdealar hakkındaki bilgilerimiz doğuştan gelmektedir.







 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol